MESCİD-İ AKSA İÇİN 65 YIL TUTULAN NÖBET
Mescid-i Aksa'nın şanlı nöbetçisi, Yiğit Türk askeri Iğdırlı Onbaşı Hasan'ı hiç duydunuz mu?..
Türk kamuoyu Mescid-i Aksa'daki son Osmanlı askeri Onbaşı Hasan'ın ismini ilk olarak gazeteci İlhan Bardakçı'dan duymuştu.
Bir heyetle 1972 yılında Kudüs'e düzenlediği ziyaret esnasında Mescid-i Aksa'da rastlamıştı Bardakçı, bu vefakâr Türk askerine.
Bardakçı bu ilk karşılaşma anını şöyle anlatıyor:
"(Mescid-i Aksa'da ) Avlunun kenarında biri dikkatimi çekti. Doksan yaşlarında bir adam. Üzerinde kendinden daha yaşlı bir asker üniforması; her yanı yama içinde, hatta bazı yamaların bile tekrar yamanmış olduğu bir elbise...
Asırlık ağaçların gövdesindeki halkalar misali yamaları yaşını göstermeye çalışıyordu sanki.
Orada ayakta bekliyordu, sırtına zorla yapıştırılmış gibi duran hafif kamburu da olmasa dimdik duracaktı. İki metreye yakın boyu ile yaşlıydı ama bir o kadar da vakur.
Şaşırmıştım. ‘Acaba bu adam bu sıcakta güneş altında neden dikilip duruyor’ dedim içimden. Bizi gezdiren rehbere sordum; 'Ben kendimi bildim bileli her gün buraya gelir. Akşama kadar bekler. Ne kimseyi dinler, ne de kimseyle konuşur.' dedi."
Bunun ardından Bardakçı, Onbaşı Hasan'ın yanına yaklaşıp hikâyesini dinlediğinde gözyaşlarına boğulur.
Onbaşı Hasan, Bardakçı'ya hikâyesini şöyle anlatır:
"Ben, Osmanlı Ordusu, Yirminci Kolordu, Otuz Altıncı Tabur, Sekizinci Bölük, On Birinci Ağır Makineli Tüfek Takımı Komutanı Onbaşı Hasan'ım. Ben Iğdırlı Onbaşı Hasan'ım.
Bizim bölük Cihan Harbi'nde Kanal Cephesi'nden İngiliz'e saldırdı. Cânım ordu Kanal'da yenildi. Artık geri çekilmek elzem idi. Ecdat yadigârı topraklar bir bir elden gidiyordu. İngiliz, sonra Kudüs'e dayandı, şehri işgal etti. Biz de Kudüs'te artçı bölük olarak bırakıldık. Bizim artçı bölük elli üç neferdi. Mütarekeden (Mondros Ateşkesi) sonra ordunun terhis edildiği haberi geldi.
Başımızda kolağamız (yüzbaşı) vardı. 'Aslanlarım, devletimiz müşkül vaziyettedir. Şanlı ordumuzu terhis ediyorlar, beni İstanbul'a çağırıyorlar. Gitmem gerek, gitmezsem mütareke emrini çiğnemiş, emre itaatsizlik etmiş olurum. İçinizden isteyen memleketine avdet edebilir, ama beni dinlerseniz sizden tek isteğim var:
KUDÜS BİZE SULTAN SELİM HAN HAZRETLERİ'NİN YADİGÂRIDIR. SİZ BURADA NÖBETİ SÜRDÜRÜN. SONRA HALK 'OSMANLI DA GİTTİ, BUNDAN SONRA BİZİM HALİMİZ NİCE OLUR!' DEMESİN. FAHRİ KÂİNAT EFENDİMİZ'İN İLK KIBLESİNİ OSMANLI DA TERK EDERSE GÂVURA BAYRAMDIR. Si4z, İSLAM'IN ŞEREFİNİ, OSMANLI'NIN ŞANINI AYAKLAR ALTINA ALDIRMAYIN.' dedi.
Bölüğümüz Kudüs'te kaldı. Sonra upuzun yıllar bir anda bitiverdi. Bölükteki kardeşler teker teker Cenab-ı Hakk'ın rahmetine kavuştu. Düşman değil de yıllar biçti geçti bizi. Bir ben kaldım buralarda. Bir ben, koca Kudüs'te bir Onbaşı Hasan."
Bardakçı, Onbaşı Hasan'ın vefat haberini nasıl aldığını ise şöyle aktarıyor:
"1982'de bir gün ajansa geldiğimde bir telgrafım olduğunu söylediler. (Kudüs'teki) Rehberden gelen bir tek cümle yazılıydı: 'MESCİD-İ AKSA ’YI BEKLEYEN SON OSMANLI ASKERİ BUGÜN ÖLDÜ."
İnsani Yardım Vakfı 2017'de Gazze'de inşa ettiği bir camiye Onbaşı Hasan'ın ismini verdi.
53 Kahraman! Anadolu’nun 53 yiğit evladı... Ruhun Şad Olsun Iğdır'lı Kahraman Gazi. Ruhunuz Şad Olsun Türk'ün Kahraman evlatları, Şehitleri, Gazileri...