Posts
Kullanıcılar
Sayfalar
Grup
Haber & Blog
Simitsi Market
Etkinlikler
Forum
Filmler
İş İlanları
Finansmanlar
╭⌒╮ ╭⌒╮ 🌲☆🌲
•╱◥██◣ ╭╭ ⌒🤍🌲🤍
︱田︱田田|🎄🎄🎄🎄 ╰---------------╬╬╬╬╬╬╬➖
┏━━━°❀•°:🎀:°•❀°━━━┓
▐▬▌ayırlı ▐▬▌uzurlu
🅼🆄🆃🅻🆄 🅶🅴🅲🅴🅻🅴🆁
┗━━━°❀•°:🎀:°•❀°━━━┛
**✿❀ ♡ ❀✿**
**•̩̩͙✩•̩̩͙*˚˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚***•̩̩͙✩•̩̩͙*˚
💤 Güzel Bir 🅂🄰🄻🄸 Sabahı
☞ Uyanmanız Dileğiyle ❃ . ✮ :▹
Ⓜ️utlu Geceler Dilerim
☞ Allâh'a Emanet ♡lunuz...
‧͙⁺˚*・༓☾ ✭ ☽༓・*˚⁺‧͙
KULUN ÜMİDİ OLARAK DUA
Bir kulluk eylemi olan dua, Yaratan’ın karşısında insanın zayıflığını itiraf edip O’ndan yardım dilemesi, hata ve kusurlarının bağışlanmasını istemesidir. Korku ile ümit arasında gidip gelen bir süreç olan hayatta sevinçler ve mutluluklar olduğu gibi zorluklar da bulunmaktadır. Gücü sınırlı bir varlık olan insan, bu dünyaya ve ahirete dönük umutlarını taze tutmak için güçlü bir dayanağa ihtiyaç duyar. Bunun için dua ile en yüce makama yönelerek O’na sığınır, O’na yalvarır, kalbinden geçenleri O’na açar. Rabbini bilen insanın en kıymetli yönü O’na yönelmesidir. HzPeygamber (sas); “Allah katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizi, Deavat, 1) buyurarak insanın Rabbi’ne ihlaslı yönelmesinin ve yakın bir bağ kurmasının en güzel vesilesi olarak duanın değerine işaret eder. Mümin, rahat zamanlarında da Allah’a hamd ederek dua etmeli, dualarına diğer insanları da katmalı ve her daim bağışlanma dilemelidir. Çünkü Allah, her daim kimsesizlerin kimsesi, ümitsizlerin ümididir.
“Herkes biraz ya Karamanlıdır, ya da Karamanoğullarındandır.”
“Karamanoğullarının karakteristik özelliği olan, bilgide inatçılık ve yazmada gözü karalıktır.”
KİMDİR, BU KARAMANLILAR ?
Karamanlılar, Karamanoğullarına bağlı Türk oymaklarından oluşan topluluklardır.
Orta Asya’dan dalgalar halinde gelen Türk boyları 1230-1243 yılları arasında Orta Anadolu’ya iskan ettirilmişlerdir.
Bu kabileler, Oğuz gelenek ve töresine göre devlet kurma ve idare etme selahiyetine sahip “Yıldız Han” soyundan gelen kabilelerdi.
Şikari, Karamanname adlı kendi tarih kitabında; Karamanoğullarının, Anadolu’daki silsilelerini
şöyle tarif ediyor:
Oğuz Han neslinden
- Şirvan Han,
- Kal Han,
- İbrahim Han,
- Saadetin Bey,
- Nureddin Bey (Nure Sofi) ve
- Karaman Bey
gelir diyerek;
Karamanoğullarının, Oğuz Han neslinden geldiğini söyler.
Karaman boyunun Anadolu’ya gelen büyük kısmı,
Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından 1228′de Ermenek ve Mut civarına yerleştirilmiştir.
Karamanoğullarının,
Oğuzların “Avşar” boyuna mensup oldukları kabul edilmekte ancak, bunun yanı sıra Karaman civarındaki köy/yer adlarına bakılırsa Karamanlıların çeşitli oymaklardan oluştuğu görülür.
Oğuz Han’ın, Yıldız Han soyundan;
Avşarlar, Kızıklar, Karkınlar, Beydilli'ler gelir.
Ay Han soyundan, Dögerler;
Dağ Han soyundan Eymürler, Salurlar, Varsaklar;
Gök Han neslinden Çavuldurlar;
Deniz Han neslinden Yiğdirler;
Selçuklu boyundan Çataklılar gelir.
Karamanoğullarının bilinen ilk temsilcisi, Nure Sofi’dir.
Ondan sonra gelen Karaman Bey 1255-1263 yılları arasında Karamanoğullarını bir boy olmaktan çıkarıp, “Beylik” haline getirmiştir.
Karamanoğlu Beyliği, Osmanoğulları'ndan sonra en büyük ve en uzun ömürlü beylik olmuştur.
Karamanoğlu Beyliği;
1250 yıllarından, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi ve Karamanoğlu Beyliğini ortadan kaldırdığı 1450’li yıllara kadar tam 200 yıl boyunca zaman zaman sınırlarını genişleterek; Ankara, Kayseri, Kırşehir, Yozgat, Antalya, Alanya, Silifke, Mersin, Afyon, Isparta gibi şehirlerde kendi hakimiyetini kurmuş, Türk birliğini korumuş ve bu bölgelerin Türkleşmesini sağlamıştır.
Koğuşta 22 tane Ülkücü var, ceplerindeki para bir kefen almaya bile yetmiyor.. Ceza evi terzisi geliyor "Bu gece Halil Esendağ ile Selçuk Duracık'ı asacaklar, haberiniz olsun!" diyor..
Koğuş sessiz, çıt çıkmıyor; diller lâl olmuş, yüzler donuk..
Toplanıyor tüm koğuş, dillerde Kur'an, gönüllerde iman..
Yürüyorlar darağacına, yanyanalar; savaşırken de, ölürken de..
Kur'an-ı Kerim okudu ikisi de, helallik istediler, tekbirler getirdiler. Sonra Selçuk'a döndü Halil: "Önce seni assınlar Selçuk, sen bana dayanamazsın!"
Önce Selçuk yürüdü yağlı urgana; mert'çesine, yiğit'çesine, Türk'çesine, dirilir'cesine.. Tabureye çıktı, yağlı urganı geçirdiler boynuna. Arkasına döndü, helallik istedi celladından. Sonra vurdular altındaki tabureye.. Sallanıyordu Selçuk, ölürken dirilir'cesine, dirilirken yiğit'leşircesine.. Sallandı, sallandı; Kıble'ye doğru dönmüştü ki yüzü, o an durdu.. Herkes şaşkın, tesadüf diyenler, dalga geçenler çoğunlukta..
Sonra Halil geldi, dilinde "Allah-u Ekber" sesleri, yürürken attığı vakur adımları.. Yağlı urganı geçirdiler boynuna, sonra Kelime-i Şehadet getirdi.. Celladına döndü, o da helallik istedi.. Ve bir tekmeydi bir koçyiğidin daha ebediyete göç etmesine sebep olan.. Sallanıyordu Halil de, Başbuğ'u görürcesineydi yüzündeki tebessüm.. Sallandı, sallandı; Kıble'ye döndü yüzü ve bir bıçak gibi kesildi hareket edişi.. Kıble'ye dönmüştü artık, Selçuk gibi durmuştu cansız bedeni..
İnfaz erkanı şaşkın, titrek, tedirgin..
"Nasıl olur bu?" sorusu ile inliyor heryer, içlerinden birisi çıkıyor bir adım ileri, işaret parmağını kaldırıyor havaya ve avazı çıktığı kada bağırıyor, meraklı gözlerle bakanların suratına:
"Vallahi bunlar ŞEHİT, Vallahi bunlar ŞEHİT!"
Uğruna nice koçyiğitler verdiğimiz ve istikbalde de daima şerefle yad edileceğine inandığımız Ülkücü Hareket'in Yusuf yüzlü şehitleri Halil Esendağ ve Selçuk Duracık'ı
Kut'lu ruhlarınız şad, mekanlarınız cennet olsun
Gönül gözümüzü
kaybettiğimizden beri
ne hikmeti görür olduk ne ibreti !
Mutlu akşamlar🏡🌳🌴 #simitsi